9 Haziran 2013 Pazar

Cinsel Ozgurluk

Uzun zamandır blogları takip ediyorum, farklı insanlar, farklı yaşam tarzları ilgimi çekiyor çünkü. Başka insanların hayatını merak hepimizde var, insanda doğal bir içgüdü bence, buna facebook, twitter gibi tüm sosyal ağlarda yer almak, blog okumak, magazin izlemek dahil.

Şimdi şöyle bir gerçek var ki Türkiye’de herkes eğitimli, modern değil ve herkes büyük şehirde yaşamıyor. Yani bu hayatlar ile töre cinayetine kurban giden kızın hayatı arasında uçurum var. Bekaret hala Türkiye’nin kafa karışıklığı.

Dünyada seks farklı bakış açıları kazanır. Kimisine doğal gelen kimisine çok farklıdır. Amerika’da, Teksas gibi çok tutucu eyaletler dışında 18 yaşına gelmiş biri hala bakir/bakireyse anormal gözüyle bakılırken, Afrika’da ise kadın sünneti çok yaygındır. Yine başka bir yerde (bizim ahlak anlayışımıza çok ters ama) grup sekste kadın kendi partnerini seçer, bazı kabilelerde ise kadınlar evlenmeden önce fahişelik yapar ve eşini seçtikten sonra kendini ona adar.

Avrupa’da bekaretini verme ortalaması 16-17.

Türkiye ise oldukça kozmopolit bir toplum. O yüzden bir kafa karışıklığı. Doğusunda töre, namus cinayetleri var, eşcinsel olduğu için öldürülen insanlar var. Öte yandan bir başka yerinde cosmopolitan kadınları var ve onlar modernler, eğitimliler. Sex and the city’deki carrie gibi yaşayan kadınlar türkiye’de büyük şehirlerde, iyi eğitimli, modern kadınlar.

Öte yandan gayler de var.Sevmeyebilirsiniz, onaylamayabilirsiniz, ama iyi ya da kötü saygı duymak zorundasiniz.. Gaykedinin bloguna baktım da gerçekten; Gayler bu toplumda üçüncü sınıf insan, ikinci sınıf olan da kadınlar. Tüm gayler hedonist değil, seks odaklı yaşamıyorlar, bloguna baktığım arkadaşın 7 yıllık ilişkisi vardı ve tüm ilişkileri çevremde tanıdığım herkesten daha uzun ömürlüydü. Ve onlar da düşünüyorlar, yazıyorlar, yaşıyorlar ve gündemi takip ediyorlar. Onlar da Kürt sorunu ya da hayvan hakları konusunda yazılar yazıyorlar, fikirleri var ve bunları ifade etmekten kaçınmıyorlar. Yani barlardan çıkmayıp, sürekli seks düşünen insanlar değiller. Din faktoru var burda. Ama dinde sizin gibi yaşamayanları dışlayın, ezin, sürünsünler demiyor ki.



Bekaret dünyada da ilginç, tartışılan, değişen ve fikir ayrılıklarına sık düşülen bir konu demiştik. Mesela İrlanda’da (Katolik eğitimde sıkı bir ülke) bekaret yaşı 16.

Ben bu konu hakkındaki görüşlerimi belirteyim. Erkek ve kadın sekste eşittir. Erkeğin 10 kişiyle adı anıldığında bravo denilen toplumumuz, kadın için ağza alınmayacak sıfatlar kullanıyorsa bu kadınının namussuzluğu değil, toplumun iki yüzlülüğüdür. İlginçtir ki bu sıfatları hemcinsine söyleyen yine çoğunlukla bir kadındır. Eğer biz kadınlar önce birbirimize saygı duymazsak karşı cinsin saygı duymasını bekleyemeyiz. Toplumumuzda bekaret yaşı kadınlarda 19, erkeklerde 19.5, evlenme yaşı ise ortalama 20’dir. Bireyler önce ve özellikle tensel olarak da birbirlerini tanımalıdırlar. Bunun için de öncelikle 18 yaşında olmalıdırlar. 16 yaşından önce yapılan seks, sağlıksal açıdan doğru değildir. Ama 18’e kadar da duygusal olgunluğa erişemezsiniz. Seks, kendinizi hazır hissettiğiniz zaman, sizin için doğru ve pişman olmayacağınız insanla, doğru zamanda yaşandığında güzeldir. Evlenmeden olmaz mantığı doğru değildir, çünkü boşanmaların büyük bir çoğunluğu da ten uyumsuzluğundan ve cinsel sorunlardan bitmektedir. Din, zinaya karşıdır. Ama zina, sevişmek değildir bence. Çünkü öyle olsaydı sevişmenin yasak olduğu direkt söylenirdi. Zina, evli biriyle ilişki kurmak, birisini aldatmak, herkesle seks yapmak, fahişeliktir bence. Eğer sevişmekse de o zamanın şartlarına göre doğru da olabilirdi.

500 üniversite öğrencisinin katıldığı bir araştırmada

Evleneceği kızda ‘bakirelik’ arayan erkeklerin oranı yüzde 45, eşinin bakire olmasını önümsemeyenlerin oranı ise yüzde 55 çıktı. Erkeklerin bakirelik arayışlarında öne çıkarttıkları nedenler ise dinsel ve ahláki değerler oldu. Kızlar ise bu değerleri yüzde 8 oranında önemli buldular.

Üniversitede okuyan erkeklerin yüzde 85′i ilk cinsel deneyimlerini paralı seks yoluyla yaşadıklarını ve bu ilk deneyimin yüzde 40 oranında başarısızlıkla sonuçlandığını belirttiler.

Ankette kızların yüzde 45′i, erkeklerin ise yüzde 40′ı ‘Cinsellik’ konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını, kendilerinde bilgi eksikliği gördüklerini itiraf ettiler. Erkeklerin yüzde 60′ı, kızların ise yüzde 45′i değişik aralıklarla cinsel ilişki yaşadıklarını belirttiler.





Yurtdışındaki aileler çocuklarını belli bir yaşa gelince jinekoloğa gotürüyorlar, kızlarına ise doğum kontrol hapları almaktan çekinmiyorlar. Türkiye’de ise önlem alınmak bilinmediği, öğrenilmediği için, hamile kalınıyor ve gençlerin hayatı kararıyor, istenmeyen gebelikler çoğalıyor. Yani ülkemizdekiler de yurtdışındakiler de seks yapıyor ama biz 1-0 mağlubuz maalesef.

Bastırılmış duygular, hissiyatlar çoğu zaman kötü sonuç yaratıyor. Birkaç örnek vereyim: Müslüm Gündüz’ün yaşadığı skandal hala aklımızda. Cübbeli Ahmet Hocanın yakın zamanda seks yapmadan önce kadınlarla imam nikahı kıydığı, sonra bozduğu ortaya çıkmıştı, en acısı da şu ki Hüseyin Üzmez 14 yaşında bir kıza tecavüzden hapiste (doğru ya da yanlış bilemem ama yaptıysa o tam bir PİSLİKtir, hayvan demek kesmez)

Bir insan ne kadar dinciyse o kadar sapıktır demiyorum, din bu değil diyorum, duyguları bastırmak değil, bastırırsanız aha da böyle çıkar işte.

Bir yazı okudum geçenlerde diyordu ki
1.zamanında seks yapan kadınlar ve sonra düzenli ilişkiler olanlar
2.30’una kadar bekleyenler ve sonra her önüne gelenle yatanlar
3.Asla kabuğundan çıkamayanlar

Hangisi olursanız olun bekaretinizden, vücudunuzdan utanmayın. Doğru insanı bekleyin. Oldu, bekleyemediniz, hata yaptınız, çok kötü bile olsa hatanız, hatanızı sevin. Geçmişinizi sevmek için de doğru adımlar atmaya çalışın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder