19 Temmuz 2013 Cuma

Monogami / Poligami

Hayatiniz boyunca adam gibi cikma teklif eden, adam gibi evlenme teklif eden, iyi saraptan anlayan, kulturlu, kitap okuyan ya da dunyayi gezen adami hayal etmis olabilirsiniz. Gun gelip o adami bulabilirsiniz. Hatta o adam sizi gercekten sevebilir. Siz de adami sevebilirsiniz, onunla eglenebilirsiniz, iyi vakit gecirebilirsiniz. Ortak bircok nokta bulabilirsiniz. Mukemmel denilebilecek bir iliskiniz olabilir. Iste! Aradigim buydu simdi karsimda! , diyebilirsiniz.

Ama bir gun... o adami yeni bir heyecan icin birakip gidebilirsiniz. Ya da onu aldatabilirsiniz! 30lu yaslardan sonra yeni heyecan aramayan kadinlar genellikle iliskilerine mantik dizisi olarak baksalar da yaygin, bilinen rivayet kadinlarin heyecana bagimli yasadiklari degil midir? Yoksa onaylanma ihtiyacimiz mi var, baskasinin aynasinda kendimizi gormeye....
Aldatma faaliyetlerinin icinde olan cogu insan bunu neden yaptigini bilmiyor. Sectiginiz diger kisinin dis gorunusun daha iyi olmasi , daha iyi opusmesi, karakterinin size daha cok hitap etmesi gibi bir durum soz konusu olmayabiliyor. Aldatan kisi icin onemli olan bazen sadece onun YENI bir kisi olmasi.
Dusundugunuz sey ilk olarak beyaz atli prensinize, erkek arkadasiniza ya da esinize aldattiginizi soylemek zorunda oldugunuz. Peki neden? Iliskiler durustluk uzerine kurulmalidir hipotezi burada devreye giriyor. Gercekten iliskiler durustluk uzerine kurulmali midir? Iliskilerinizde sakladiginiz birseyler hic mi yok???? Barbieli pijamalariniz, sabah makyaj yaparken Tata Young un sexy naughty bitchy sarkisini dinlediginiz,bigudileriniz,  cokokremden nefret ettiginiz ama herkes seviyor diye sizin de sevdiginizi soylediginiz, cilt problemleriniz, eski sevgilinizle yazismalariniz, gecen hafta spor salonunda flort ettiginiz cocuk, babaanne kulotlariniz... Iliskilerde seffaflik ve durustluk onemli tabii ama bazi sirlar var ki sonsuza dek saklanmali!!!
Duymamali gormemeli bilmemeli. Aldatma da bu kucuk tatli sirlar arasinda yer alip sonsuza dek rafa kaldirilmali ve asla soylenmemeli mi?  Belki de itiraf etmek sadece bencilliktir... Kendi icimizi rahatlatirken karsimizdakinin canini yakmis olmuyor muyuz?

Bir teoriye gore erkekler bu konuda hep yalan soylerler ve onlarin hep kucuk kacamaklari vardir. Tum erkekler aldatir diye yaygin bir soyleyis varken kadinlar da 6. hisleri sayesinde hep fark ederler.Kadinlarin onsezileri cok kuvvetlidir cunku... Durum tam tersi oldugunda kadin aldattiginda ise daha avantajlidir. Cunku erkeklerin onsezileri kadinlar kadar kuvvetli degildir. Onlar mantiksal cikarimlar yaparlar ama bizim kadar supheci (paranoyak) olmadiklari icin de fark etme sanslari dusuktur. Ilginc bir sekilde; aldatilan taraf sizseniz aldatmaya dair her detayi, her kucuk detayi bilmek istersiniz; caninizi yakacak her kucuk detayi... (nasil baslamis, nerede baslamis, benleyken de onu dusunuyor muydu vb)
Maalesef her iliskiyi bu kucuk sirlar kusatmisken (erkek arkadasinizin annesine olan antipatinizi de kucuk sirlarimiz listesine dahil edebiliriz) tam anlamiyla durust bir iliski surdurmek mumkun mu?

Prenses beyaz atli prensine yalan soyledi, aldatti ve sonsuza dek mutlu yasadilar... Hikayelerin hicbiri bu sekilde yazilmadigi icin bunun olamayacagi konusunda hemfikiriz... yoksa yeni, yalanci prensesin hikayesini biz olusturabilir miyiz? Belki de yalanlarimiz mutlulugumuzun garantisi olabilir.  

Peki ya onlarin bizden sakladiklari...
Sabah uyandiktan sonra ve gece yatmadan once arasalim takintimizdan hoslanmadiklari....
Ben guzel miyim (aptalca) sorumuza yanitlari (kim bu konuda yeterince durust olabilir ki?)...
Kuafor/alisveris anilarimizdan nefret ettikleri ...

Ya da yalanlari...
Kiza degil cocuga baktim valla :)
Erkek erkege takilicaz (?)
Ben de tam seni dusunuyordum :)
Saclarin cok guzel olmus!
Agzim burnum dagilmis olabilir ama bir de adami gor!
Seni seviyorum cunku farklisin :D

Sarjim bitmis fark etmedim
Ben de tam seni aramak uzereydim
.....
Yani zaten her iliskide bu kadar yalanlar ve sirlar varken aldatmak da bunlardan basit, kucuk bir tanesi sayilabilir mi?

Bir arkadasimin dusuncesine gore (bunu soyleyen erkek degil) aldatmak fiziksel oldugu surece affedilebilir her iki taraf icin de... Onemli olan duygusalliga kaymamasidir.Peki her ne kadar tamamen fiziksel gorsek de her fiziksel iliskinin icinde bir parca da olsa duygu yok mudur?

Daha once de soyledigim gibi bence iliskiler her kati renkli pastalar gibi. Ve bence iki kat ayni anda yenmemeli :) Iki tat, iki kisi, iki ten ayni anda alinamaz cunku. Aldatma iki tadi ayni anda almaya calismak gibi oluyor, her ikisinden de tat aldigini zannedip her ikisinden de tam olarak tat alamiyorsun. Her iki tadi da isteyip, ikisini de birakamiyorsun. Birine ait olamadigin gibi digerine de tam anlamiyla sahip olamiyorsun. Pastanin birini elinden biraktiginda obur pastaya karsi durust olmak gerekiyor. Ama tam anlamiyla durust olursaniz o hala sizi sevebilir mi? Ve siz cevabi ogrenmeye hazir misiniz? Boyle bir itiraf icin dogru yer dogru zaman var mi? Yoksa kotu itiraflar her zaman her yerde hep ayni kotu tesiri mi yaratir?

Aldatma cogu zaman madde bagimliligi  gibi, baslayinca devam etmek istiyorsun, devam ediyorsun, yapmaman gerektigini de biliyorsun. O yuzden bir kereydi bir daha olmayacak diye baslayip devam ediliyor. Her seferinde tekrar olmayacak ASLA deniliyor. Harika bir erkek arkadasim var ne yapiyorum beeen diye kendinize defalarca soruyorsunuz. Ama bagimliliklarda pek mantik yok, dusunmuyorsunuz. Icgudusel hareket ediyorsunuz.

Cevrenizde aldatan/aldatilan biri varsa yanlis yapiyorsunuz demek cok gereksiz. Cunku sacma sonuclar doguyor. Eger birisi yanlis bir sey yapiyor ve yanlis oldugunu biliyorsa siz bunu soylediginizde gereksiz oluyor. Eger yanlis yapiyor ve dogru oldugunu saniyorsa siz yanlis oldugunu soylediginizde fikri yuzde doksan bes degismiyor(insanlarin inandiklarini dogrularini degistirmek cok zor). Iste bu yuzden aldattiginizda da aldatmissin ne kadar kotu bu cooook yanlis diyen birine degil; peki olabilir insaniz diyen birine ihtiyac duyuyorsunuz.
Aldatildiysaniz da onu keske biraksaydin diyen birine degil seni yalniz birakayim diyen birine ihtiyac duyuyorsunuz.
Anahtar sozcuk: YARGILAMA!

Bir arkadasima gore her iki taraf seni seviyorum diyene kadar aldatma sayilmazmis (acikcasi buna katilmiyorum senden hoslaniyorumdan seni seviyoruma gecerken bir sihirli degnek bize deyip tek eslilik-monogami- buyusu mu yapiyor? )
Gecen hafta telefonla konustugum baska bir arkadasima gore ne olursa olsun vicdan azabi cekmemek gerekiyor, cunku cektigin an karsi taraf tarafindan suistimal ediliyor.Aldatmanin nedeni de sadece artik karsinizdaki insana olan hislerinizin bitmesi. Eger hisler bittiyse iliski de bitmeli.
Acikcasi bir kismina katiliyorum ama bu kadar basit oldugunu dusunmuyorum. Yedik yedik tukettik hooop hislerimiz bittiii demek ki artik masadan kalkmaliyiz gibi birsey degil. Sonucta biriyle birseyler paylasiyorsunuz. Bu kadar basit olmamali.

Yalan soylemeniz, aldatmaniz cok kotu olmasina ragmen neden kendimizi cok iyi hissederiz? Neden sucluluk duygusunun yaninda her zaman mutluluk zafer karisimi bir his duyariz?
Yapilan arastirmalara gore bu sekilde olmasi dizayn edilmis bir sey. Feromonlarla ilgili. Aslinda biz sadece kokulara tepki verip, birbirlerine cekilen ya da itilen miknatislariz. Boyle bakinca tum aldatmalar ve yalanlar cok masum gorulebilir. Zaten bu sekilde dizayn edilmis de denilebilir.
Bu sekilde dizayn edilmisse eger,  aldatmanin basladigi cizgi bir seyler yasadigin zaman baslamiyor, bir seyler yasadiktan sonra soylemeyince, saklayinca, yalan soyleyince basliyor diyebilir miyiz? Cekim anlik bir seydir (feromonlarla ilgilidir). Ancak bunu saklarsan aldatma olur diye dusunebilir miyiz? Baskasini dusundugunuz an aldatmadir hipotezi feromonlari hesaba ekleyince fazla acimasiz mi oluyor? Baskasini dusundugunuz an mi, birseyler hissettiginiz an mi, flort ettiginiz an mi, sadece opustugunuz an mi, yattiginiz an mi, tekrarlandiginda mi, ilk yalaninizda mi aldatmis oluyorsunuz? Kurallari kim koyuyor?

Ne olursa olsun her iliskide maskelerin atildigi, seffafliga yaklasildigi bir zaman mutlaka gelir. O gun geldiginde aldatmalar kirik cam parcalari gibi etrafa sacilip birinin canini yakacak, barbieli pijamalariniz ortaya cikacak, cokokrem sevmediginizi herkes anlayacaktir :( Iki seceneginiz var:Bir an once sirlardan kurtulmak, icinizin rahatlamasi ve birilerinin caninin yanmasi ya da o sirlarin her an ortaya cikabileceginin paranoyasi ile devam edip sadece o an icin kimsenin cani yakmadan mutlu olmak.






4 Temmuz 2013 Perşembe

Anlayamiyorum!

Anl-la-ya-mi-yo-rum!
13 yasindaki cocuga tecavuz edildiginde kendi rizasiyla denilen ulkenin iki insanin sevismesini ahlaksizlik olarak yorumlamasini...
Bir kadinin, hem de cocugunu tek basina yetistiren, ona hem annelik hem babalik eden bir kadinin cevresi tarafindan kotu gorulmesi korkusuyla evliyim demesini...
Ilahiyat profesorunun dekolte giyen kadin taciz edilir dedigi ulkede hala yasaniyor olmasini...
Muhafazakar gazetede yazip da 14 yasindaki kiz cocuguna tecavuz ettigi halde hala dinden imandan bahsetmeyi...
Ak sakalli haci hocalarin milleti taciz etmesini...
Cinselligi bu kadar bastirip bu kadar kotuledikten sonra bir yerden cikmamasini beklemeyi...
40ini asip da toplum baskisi yuzunden tum cinsel arzularini bastiran ve bunun sonucu olarak mutsuz, saldirgan, ofkeli kadinlar olmayi...
Ahlakin etek boyuyla dogru orantili oldugunun varsayilmasini...

Tecavuzun bu kadar hosgoruldugu, kendi rizasiyla deyip deyip gecildigi, cezalarin yetersiz, yargilananlarin hep serbest birakildigi toplumda halka acik alanda opusmenin bile ayiplanmasini...
Sonuc olarak sevmenin degil saldirmanin hosgorulmesini...
Turkiyedeki kizlarin cinsellikle ilgili hicbir bilgileri olmadigi icin hamile kalmasini, egitimlerini yarida birakmalarini, toplumda kotu gozle bakilmalarini...
Fransada yasayan kizin cinsellik konusuna yemek icmek kadar dogal derken Turk kizinin evlenmeden olmaz demesini...
Evlenmeden olmaz diyen kizin evlendigi adamin daha onceki birlikteliklerini asla onemsemedigi halde, adamin bunu bir gorev gibi sormasini...
Kizin daha onceki birliktelikleri yuzunden sucluluk duymasini, neden bu adamla ben esit olamiyorumu sorgulamadan kabul etmesini...

Toplumumuzun aile yapisi, ahlak degerleri basligi altinda kadinlarin bacak arasinin gozlemlenmesini...
Tore cinayetleriyle kadinlarin olduruldugu toplumda Avrupanin ahlaksizligini anlatmayi...
Sokakta opusen gencleri gordugunde opusen kadini ayiplayan toplumun kadin dovulse bile ses cikarmamasini,
Yani sonuc olarak kadinin dovulmesine degil sevilmesine karsi oldugumuzu...
Ucani kacani affetmeyen adamin bakire kiz istemesini...
Hayata bu mantikla bakan ve kendisine degil, zarina deger veren bir adamla evlenme fikrini benimseyen kadinlari...
Hayata bu sekilde bakan adamlar icin zar diktirmeyi...
Genc bir kizin, genc bir kadinin kendi evi olmamasini, toplum baskisi denilen zaptirik sey yuzunden ailesiyle yasamasini, bu konuda erkege sonsuz bir ozgurluk taninmasini...
Sevisince ve ayrilinca beni kullanip atti diyen kizlari (iki kisilik bir faaliyetse gerceklestirilen bi taraf kullaniyorsa obur taraf da kullaniyordur)...
Erkegin yattigi kadin sayisini ikiyle carpip, kadinin yariya bolmesini...
Bir kadinin bir kadinin namusunu sorgulamasini...
Erkeklerden once bir kadinin bir kadini yargilamasini...
Bunlarin coguna din kilifinin uydurulmasini...
Tore ve namus cinayetlerinde etkili olanin dinden cok ataerkil toplum yapisi olmasini...
Toplumda refah seviyesi yukseldiginde, kadin ekonomik guce kavustugunde, cezalar arttirildiginda, ulke dolayisiyla gelistiginde ataerkil toplum yapisi degisecegi halde, ekonomik gucu yerinde, calisan, okumus kadinlarin Turkiyenin gercekleri bidibidibidi diye gezmelerini...

Seksin kirsalda tabu oldugu ulkemizde, kentte 50sini devirip seks yapmayan kadinlarin oldugu gercegini...
Tum istek ve arzularin boylece ofke olarak ortaya cikip aksi , rahatlayamayan kadinlar oldugunu, hatta bu kadinlarin ayip, gunah gibi dusuncelerle kendilerine bile dokunmadiklarini....
Musluman veya Katolik olmakla bagdastirilan kendini evlenecegi adama saklama psikolojisini, oyleyse erkegin niye saklamadigini... Neden sadece vajinal seksin buyuk gunah oldugunu....
Ciktigimiz erkeklerin bizi kullandigini dusunmeyi (pecete miyiz biz)...
Bedenimizin toplumun, ailenizin, arkadaslarinizin, akrabalarinizin, mahallenizin mali olmadigini; sadece ve sadece bedene sahip olan kisinin oldugunu, onla ne yapacagimiza da kimsenin karisamayacagi gercegini idrak edemeyen zavalli kadinlari...
Evlenmeyi bekleyen kadinlarin evlenememe, gec evlenme gibi ihtimallerinin de oldugunu anlamamalarini...
Sevismeyi erkegin ihtiyaci olarak goren toplumu...
Erkek arkadasi aldatinca ama onun ihtiyaclari var diye kendini avutmayi (onun varsa senin de var)...
Sevismeyi insan dogasinin geregi olarak gormeyen kucuk beyinlerin kendinin dunyaya nereden geldigini henuz kavrayamamasini (bulent arinc hersey seks degildir dedi; cem yilmaz da cevap verdi aramizda mitoz bolunmeyle dunyaya gelen var mi :D )...
Genc bir kizin erkek arkadasinin evine gitmesini garipseyen kesimin yine baska bir genc kizin tecavuzcusuyle evlendirilmesini normal karsilamasini....
Bu ulkenin en onde gelen siyasi partisinin onde gelen bir milletvekilinin kurtaj konusunda cocugun ne sucu var anasi kendisini oldursun demesini...

Kadin ve aileden sorumlu devlet bakaninin escinsellik hastaliktir deyip iki insanin birbirini sadece sevmesini hastalik olarak yorumlayip kucucuk kizlarin tecavuzculerine ses cikarmamasini, adeta yok olmasini...
Escinsel oldugu icin oldurulen insanlar varken, hele bunlar sadece kucuk yerlerde degil istanbul gibi buyuk yerlerde de olabilirken (bknz. ahmet yildiz cinayeti) escinsellik hastaliktir diyebilmeyi...
Boylece hastalik olanin sevmek degil saldirmak oldugunun anlasilamamasini...
Japonyanin 1888 yilinda yuzde yuz okuma yazma oranina ulastigi dunyada her 4 kadindan 1inin okuma yazmayi bilmedigi ulkede yasamayi...
81 ilde bir kadin vali olan ulkede kadin erkek esitligi var diyebilmeyi...
Iett otobus soforunun -tabiki turkiyede- opusen bir cifte otobus seks yapma yeri degil demesini, cikan kavgada genclerden birinin darp edilmesini...
Iktidar partisinin milletvekilinin bir baska kadin milletvekilinin vajina kelimesini kullanmasindan yuzunun kizardigini soylemesini, onca kadin cinayetinden yuzunun kizarmamasini...
Ayni milletvekilinin basbakanin soyledigi kadin midir kiz midir bilemem lafindan neden utanmadigini...
Kadin erkek esitliginde 135 ulke arasindan 122. olmamizi normal karsilayabilmeyi ve bunu iyilestirmek adina (ne kadar iyilesirse artik) hicbir sey yapmamayi...
http://www.haberturk.com/yasam/haber/121793-tecavuzcusuyle-evlendirilen-kadin-olduruldu gibi bir haberin normal sayildigi, pekcoklarinin oldugu ulkede yasamayi, ama tum sorunun iki insanin birbirini sevmesinde, sevismesinde gorulmesini...

Anlayamiyorum! Anlayamayacagim! Bu yuzden toplumun ahlak kurallari buysa bunlara uymayi da reddediyorum. Nokta.